Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz Tarafından Okul Öncesinde Güncel Konular Konferansı Gerçekleştirildi

Üniversitemiz Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “ Okul Öncesinde Güncel Konular” temalı bir konferans düzenlendi. Tıp Fakültesi Asım Duman Konferans Salonunda düzenlenen konferansa; Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Tahir Yüksek, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Gürbilek, İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy,  anaokulu yöneticileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Barbaros Yalçın konuşmasında: “Merkezimizin hem üniversitemiz öğrenci ve personeline hem de merkezimizden faydalanmak isteyen herkese hizmet vermek üzere çalışmalarına başladığını bu program vasıtasıyla tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Merkezimizin öncelikli amacı, ailelerin ve gençlerin yaşadıkları sorunları tespit etmek ve çözüme yönelik öneriler geliştirerek, değişen toplumsal dinamiklerle birlikte kadın ve erkek rollerindeki algılamalara bağlı olarak değişen veya yitirilen aile değerlerinin korunmasına yönelik fedakarlık, sadakat, güven, empati, karşılıksız sevgi ve benzeri, aileyi güçlendirici değerler eğitimine ilişkin çalışmalar yapmak ve bu konularda yapılan yayınları tarayarak bilgi arşivi de oluşturmaktır.” dedi. Yalçın; Merkezin ilk olarak üniversite öğrencilerine psikolojik danışma hizmeti vermeye başladığının da bilgisini ekledi.

Konuşmacılardan Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Ulutaş; “Çocuklarda Duygusal Zeka” ile ilgili bir sunum yaparak duygusal zeka ve akademik zekanın farklılıklarından bahsetti. Ulutaş: “Zeka bireyin ya da çocuğun çevreye uyum yeteneğidir. Öğrenme gücü, problemleri çözebilme, karmaşık durumları görebilme ve sonrasında iyi bir plan yapabilme yetisidir.  Duygusal zeka duyguları anlama ve duyguları etkin bir şekilde kullanmaktır. Duygusal zekada her zaman geleceğe yönelik pozitif bir bakış açısı vardır. Akademik zeka,belirli bir süre olmaksızın bir haftada yada birkaç ayda güçlendirilebilirken, duygusal zekanın  gelişimine daha erken yaşlarda başlanmalıdır. Aristo’nun söylediği gibi, kızabiliriz ama, doğru yerde, doğru zamanda, doğru insana, doğru şekilde, doğru ölçüde kızabiliyorsanız eğer duygusal zekanızı kontrol edebildiğinizi ve duygusal zekanızın güçlü olduğunu ispatlayabilirsiniz.” dedi.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Avcı ise konuşmasında hedeflerinin tüm çocuklara aslında tüm bireylere hizmet etmek olduğunu vurgulayarak: “Eğitim temel bir haktır ve bu temel hakkın da herkese eşit koşullarda ihtiyacına uygun şekilde sağlanması gerekiyor. UNESCO ve çocuk haklarına dair sözleşmelerde ‘Ülkeler çocukların maksimum gelişimlerini destekleyecek eğitim olanaklarını düzenleme konusunda yasal ve manevi sorumluluğu taşımalıdır.’ denilmektedir. Bütün bunları ülke ve dünya olarak yıllardır bilmemize rağmen eğitimselve kentsel olanaklarımıza baktığımızda hiçbirinin aslında herkes için olmadığını görüyoruz. Her şey herkes için; şehirler herkes için, okullar herkes için, evler herkes için olmalı. Öyle mekanlar, öyle okullar, öyle bir toplum yaratmalıyız ki hiç kimse kendini o topluluk içinde farklı hissetmemeli.” dedi. Mimarların bütün bunlara evrensel tasarım dediğini hatırlatan Avcı; kendisinin bu kavramdan yola çıkarak adlandırdığı öğrensel tasarımın;  herkes için eşit koşullarda eğitim olanağı bulabileceği, tüm çocukların kapasitelerine göre gelişebileceği, erişilebilir bir çevre, esnek bir öğrenme programı ileöğretim yaklaşımları ve materyalleri kapsadığını belirtti.