Uluslararası İslam Medeniyetinde Zaman Sempozyumu Başladı

8-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Uluslararası İslam Medeniyetinde Zaman Sempozyumu açılış konuşmaları ile başladı. Programdan önce Zamana Dair Minyatür Yarışmasına katılan eserlerin sergisinin açılışı gerçekleştirildi.

Programa; Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Önder Kutlu, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, AKEF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Konya Milletvekili Adayı Mustafa Efe, yurt dışı ve yurt içinden pek çok akademisyen ve yerli yabancı misafirler katıldı.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar açılış konuşmasında sempozyum hakkında genel bir bilgi verdi.

Sempozyumla özellikle zamana dair eserlerin gündeme tekrar geleceğini söyleyen Kuşpınar, İslam Medeniyetinde Zaman konusunun uluslararası bir seviyede ele alınmasının Türkiye’de ilk olması ve gündeme getirilecek konular açısından sempozyumun çok önemli olduğunu kaydetti.

Zaman Meçhullerin Meçhulü

Zamana dair hala pek çok soru sorulduğunun altını çizen Kuşpınar, Zamanın mahiyeti konusunda hala net bir şey söyleyemediğimizi hatırlatıp şunlara dikkat çekti: “Zaman konusunda günlük ifadelerden öteye gidemiyoruz. ‘Zaman hızla akıyor, zamanı tüketiyoruz’ gibi sözler sarf ediyoruz ancak zamanın kendisi hala çözülemedi. Aristo’nun dediği gibi zaman meçhullerin meçhulü. Tüm bunlara rağmen insanoğlu zamanın mahiyetini anlamaya çalışmaya devam edecek.”

13 ayrı ülkeden 21 uluslararası bilim adamının sempozyumda olacağına değinen Kuşpınar, yurt dışından bilim adamlarının Ürdün, Katar, Bahreyn, İran, Kazakistan, Güney Afrika, Almanya gibi ülkelerden geldiğini yurt içinden ise 70 bilim adamının bildirim sunacağını kaydetti. Prof. Dr. Bilal Kuşpınar Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker’e, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a ve organize heyetine de katkılarından ötürü teşekkür etti.

Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Necmettin Erbakan Üniversitesiyle birçok projeyi birlikte yürüttüklerini hatırlatıp Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker’e ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına başladı. Sempozyumda zaman kavramının ilim, fikir ve sanat adamları tarafından konuşulacağını belirten Altay: “Konya’da her yerde zamana şahitlik etme şansımız var. Çatalhöyük, İnce Minareli Medrese, Alâeddin Camii gibi zamana şahitlik eden pek çok eser var. Sille de bu manada önemli bir mekân. Belediyemizin restorasyonlarını yaptığı Ak Camii, Çay Camii gibi ecdat yadigârı camiiler var. Yine Sille’deki Zaman Müzemiz’de de bu konuyu ele almıştık. Bu mekânlar bize bu konuda yardımcı olacak, daha iyi anlamamızı sağlayacak yerlerdir.” dedi.

Sempozyumla birlikte zaman konusunun Konya’nın ve tüm Türkiye’nin gündemine geleceğinin altını çizen Altay konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Zaman konusu her toplum için önemlidir ve her toplum kendi yorumunu getirmiştir. İslam kültür ve medeniyeti bu konuda zengin bir literatüre sahiptir. İnsanlık tarihi zamanın ve mekânın bütünleşip anlamlı hale gelmesiyle başlar. Ol emrinin verildiği andan itibaren tüm evren zamana ihtiyaç duyar. Selçuklu Medeniyetinin ismini taşıyan Belediye olarak, kültür mirasımıza sahip çıkmak için çalışmalar yürütüyoruz. Dört gün devam edecek olan sempozyumda zaman kavramı farklı şekillerde ele alınacak. Medeniyetimizin insanlığa katkısı ortaya çıkacak. Sempozyumun başarılı bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum.”

Zamandan Hesaba Çekileceğimizi Unutuyoruz

Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise zamanın, İslam dünyasında ve dünyada giderek değersizleştiğinin, günümüzde dünyanın zamanı keyfi olarak tüketmek üzere kurulduğunun altını çizdi. Zamanın değersizleşmesi sonucunda günümüze yansıyan sorunlarla boğuşmak durumunda kaldığımızı belirten Şeker, zamanın değerlendirilmesi konusundaki bilinci, eğitimde çocuklarımıza ne kadar verdiğimizin de ayrı bir sorun olduğunu ifade etti. “Zamanı tüketiyoruz, zamanı yitiriyoruz ama unutuyoruz ki zamandan hesaba çekileceğiz.” diyen Şeker, zamanı iyi değerlendiremezsek kaybedenlerden olacağımızı da dile getirdi.

İngiltere’de kaldığı yıllarda karşılaştığı bir anısını anlatan Şeker, danışman hocasının “Ortadoğu’dan gelen öğrenciler maalesef zamana çok uymuyorlar.” dediğini hatırladıkça fevkalade üzüldüğünü söyledi.

Zamana çok farklı anlamlar yüklenebileceğini kaydeden Rektör Şeker: “Bu sempozyumda zamanın önemini değerlendireceğiz. Ancak herkes akşam kafasını yastığa koyduğunda ben bugünkü zamanımı nasıl değerlendirdim veya sabah kalktığında ben bugün zamanımı nasıl değerlendireceğim diye kendini bir sorguya çekmek zorunda. Artık hepimiz zamanı tüketen gençlerle karşı karşıyayız. İleri teknoloji anne karnından ölüme kadar hepimizi kuşattı. Tedbirli olmadığımız takdirde de gelecek kuşaklar ve biz, zamanın zayi olduğu tabloyla karşı karşıya kalacağız. İnşallah zamanı iyi değerlendirenlerden oluruz” dedi.

Zamana Dair Minyatür Yarışması Ödül Takdim Töreni Yapıldı

Sempozyum öncesi nihayete eren Zamana Dair Minyatür Yarışmasıyla alakalı bir sunum yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ali Fuat Baysal Zamana Dair Minyatür Yarışmasının sempozyumun bir parçası olduğunu ifade etti.

Yarışmaya Güzel Sanatlar Fakültelerinden veya serbest çalışan minyatür sanatçılarından katılımın olduğunu söyleyen Baysal, yarışmaya beklenenin üzerinde katılım olmasının kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini dile getirdi. Yarışmanın bir ilk olduğunu hatırlatan Baysal, geleneksel sanatların yükselmesinde emek veren ve kendilerine destek olan herkese de teşekkür etti.

Programda Zamanın İzinde Eseriyle, Yasin Urhan birinci, Akış isimli eseriyle Rıdvan Ak ikinci, Sillede Durmuş Bir Zaman isimli eseriyle Hatice Manav’ın üçüncü olduğu takdim edilip, kazanan isimlere ödülleri verildi. Yasemin Tunç’un Muradiye’den Akan Çiniler isimli eseri Birinci Mansiyon Ödülü, Miyase Banu Bayrak’ın Zamanı Bölen Beş Vakit isimli eseri İkinci Mansiyon Ödülü ve Şükran Şavlı’nın Zamanı Bölen Türk Bilimcileri isimli eseri de Üçüncü Mansiyon Ödülünü aldı.

Program protokol ve yarışmaya katılanların hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.