Üniversitemiz İlahiyat Fakültesinde “ İslami Düşüncede Vasatilik” konulu bir konferans düzenlendi. Mevlana Amfisinde Suriye İslam Alimler Birliği Başkanı Üstad Usame Abdülkerim Er-Rufai tarafından verilen konferansa ; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hayri Erten ve Doç. Dr. Fikret Karapınar ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kısa özgeçmişinin okunmasının ardından konuşan Üstad Usame Abdülkerim Er-Rufai, İslam Ümmetinin Allah tarafından vasat bir ümmet olarak kılındığını ifade ederek : “ İslam Ümmeti kendinden önceki gelen insanlara ve peygamberlere şahitlik etmekle mükelleftir. Kendinden öncekilere nasıl şahitlik edeceği konusuna gelince de, Allah’ın kalplere vereceği iman nuruyla onları görmese de kıyamet gününde şahitlik edecektir. İslam Ümmeti adil olan adalet üzerine gelen bir ümmettir. Vasat bir yol takip eden mutedil bir şahsiyet olur. Yani denge içerisindedir. Değerlendirme yaparken doğruyu ortaya çıkarabilmek adına itidal halindedir. Kim hak ve adalet üzerine bir hayat kurmak istiyorsa son din olan İslam dininin değerlerine sahip çıkması ve bu dinin gerektirdiklerini yapması gerekir” dedi.
İslam ümmetinin vasat oluşunu verdiği bazı örneklerle anlatan Üstad Usame Abdülkerim Er-Rufai şunları söyledi : Hristiyanlar Hz. İsa’nın dünyaya gelişini onu tapılacak bir varlık olarak görme şeklinde değerlendirirken, Yahudiler ise Onu zina yapan bir kadından olan kişi olarak değerlendirmişlerdir. İslam dininde ise biz müminler Hz. İsa’nın yaradılışını babası olmayan Hz. Adem’in yaradılışı gibi görürüz. Bu yönümüzle onların sapkınlıklarından ayrı durmuşuzdur. Hristiyanlar Allah’ın emretmediği bir ruhbanlığı icat ederek mana aleminde boğulmuşlar, Yahudiler ise madde alemine dalarak aynı şekilde boğulmuşlardır. Bir Yahudi başka bir Yahudiden faiz alamaz. Ama diğer milletleri sömürmesi onlar üzerinden geçinmesi mubahtır ve onlara göre böyle olunması gerekir.”
Üstad Usame Abdülkerim Er-Rufai, İslam Ümmetinin Allaha yakın olmak ve Allah’ın rızasını kazanmak için yaptıkları ibadetlerinin vasati olduğunun altını çizerek, Hz. Peygamberimizin hadis-i şeriflerinden örnekler verirken, Hristiyanların Allaha yakın olma adına bedenlerini hiçe saydıklarını, 60 gün ayaklarını yıkamama gibi uygulamalarla, Allah’ın emretmediği şeyleri kendilerine farz ve vacip kıldıklarını söyledi.
Konuşmasında öğrencilere Aliya İzzet Begoviç’in “Doğu ile Batı Arasında İslam” kitabını özellikle okumalarını tavsiye eden Er-Rufai : “ Batının ahlak felsefesinin temelini Pragmatizm oluşturur. Onlar kendilerini çalışkan, dürüst, ahlaklı olarak gösterseler de yaptıkları iyiliklerin altında hep çıkar güderler. Bir Müslüman ise yaptığı iyiliği sadece Allah’ın rızası için yapar ve mükafatını ondan bekler.” dedi.
Yoğun bir katılımın olduğu programın anlık çevirisini İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Görevlisi Salih Zeki Keş yaptı.