Dünyadaki uluslararası öğrenci hareketliliğini daha yakından takip ederek küresel eğilimler ışığında, eğitim açısından ülkemizi bir cazibe merkezi haline getirmek, uluslararası öğrenci hareketliliğinde ülkemizin bir eğitim üssü olmasına katkıda bulunmak amacıyla Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) ve Üniversitemiz işbirliğinde gerçekleştirilen 3. Uluslararası Öğrencilik Sempozyumu açılış programı ile başladı.
Uluslararası Öğrencilerin Resmi Muhatabı Yok
Programda ilk sözü alan UDEF Başkanı Mehmet Ali Bolat amaçlarının Türkiye’yi eğitim üssü haline getirmek olduğunu söyledi. Türkiye’nin her öğrencinin beklentisini karşılayacak kadar büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Bolat, son dönemde uluslararası öğrencilere önem verildiğini ancak hala bazı sorunların devam ettiğini kaydetti. Uluslararası öğrencilerin ilk probleminin muhatabiyet olduğunu ifade eden Bolat: “YTB burslu öğrencilerin muhatabı, Diyanet Vakfı da aynı şekilde kendi burslu öğrencilerinin muhatabı ama bu rakam 20 bini bulmuyor. 90, 95 binlik büyük kitlenin resmiyette bir muhatabı yok. Sivil toplum kuruluşları olarak bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Uluslararası öğrencilerin çalışmasına izin vermemiz gerekiyor. Yurtlar konusunda da sorunlarını çözmemiz gerekiyor. Türkiye büyük bir ülke bu sorunları çözebiliriz. 13 yıl önceye göre uluslararası öğrenciler konusunda çağ atladık.113 bin öğrenci var şu anda. 2023te 250 binleri bulacak.” dedi.
Üniversitemizin 93 Ülkeden 1200’ü Aşkın Yabancı Öğrencisi Var
Uluslararası öğrenci olmanın ve başka bir ülkede eğitim almanın kendi içerisinde birçok sıkıntıyı yaşamak anlamına geldiğini ve kendisinin de 3 farklı ülkede eğitim almış biri olarak bu sorunları yaşadığını anlatan Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker her bir memleketin kendi içerisinde avantajları ve dezavantajlarının bulunduğunu belirtti. Şeker: “Türkiye bu konuda çağ atladı. Öğrenci kapasitesi ve kalitesi ile eğitimin de sistematik bir şekilde yönetilmesini, yönlendirilmesini de planlıyor.” dedi. Yeni kurulan bir üniversite olmalarına rağmen 93 ülkeden öğrencilerinin bulunduğunu ve bin 200 öğrenciyi geçtiklerini söyleyen Şeker sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların da 3 te 1’i yüksek lisans ve doktora öğrencisiyse bu çok önemli bir gelişmedir. Emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. İnşallah sorunlarımız gederek azalmış ve mezunlarımız çoğalmış bir şekilde bu programlar devam eder. Gittiğimiz ülkelerde gördüğümüz öğrencilerimiz bizim gönül elçimiz. Bunun maddi bir karşılığı yok. Hocalarımızı, öğrencilerimize her anlamda iyi eğitim verilmesi için teşvik ediyoruz. Türkiye’nin her üniversitesinde bunu görüyoruz, mutlu oluyoruz. Ön lisans, lisans, lisansüstü alanlarda öğrencilerden geri bildirimleri alarak o sorunları çözmeye çalışıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Dillerin Çeşitliliği Yüce Yaratıcının Gücünü Aklıma Getirir
Türkiye Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de uluslararası öğrencilerin bize değerlerimizi yeniden hatırlattığını belirtti. Konya ile uluslararası öğrencilerin sadece eğitim hayatıyla değil; sosyal, kültürel hayatla da buluşmalarını istediklerini söyleyen Akyürek: “Konya’da yaşıyorsa bizim hemşerimiz olmasını amaçlamamız gerekiyor. Konya’nın farklı yönleriyle tanışmalarını sağlayacak konulara Yaşam Rehberi adlı bir eserde yer verdi. Gündelik hayatta ihtiyaç duyacakları konular Yaşam Rehberinde yer aldı. Bütün uluslararası öğrencilere bu eser dağıtılıyor.” dedi.
“Dillerin çeşitliliği yüce yaratıcının gücünü aklıma getirir. Endonezya’da 5 bine yakın Cenabı Hakk’ın yaratılış çeşitliliğin örneği olan kavimler olduğunu ve 500 dil olduğunu müşahede ettik. Bu çeşitlilik yaratılış gayemizi sorumluluklarımızı hatırlatıyor.” diyen Akyürek, Konya’yı uluslararası öğrencilerle bütünleştirmeye çalıştıklarını anlattı.
Ak Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir ise Müslümanların melekleri de aşmayı hedeflemesi gerektiğini dile getirdi. Hayvanları aşmak için bekleyen kalabalık bir güruhun varlığından haberdar olduklarını söyleyen Özdemir: “Bizim idealimiz ve ilimden gayemiz Müslümanlar olarak melekleri aşmak olmalı. İlim tahsis etmekten gayemiz Allah’ın rızasıdır. İlim mukaddes bir olgu. Elde ettiğimiz ilmi insanın daha fazla insan olması için kullanamıyorsak ilmin gayesini gerçekleştirmiş olmayız. İlim için denizler okyanuslar aşmak istenilen bir şeydir. Tabi ki ilmi putlaştırmamak ve ilmi küfrün hizmetine vermemek, ilmi insanlığa değer katacak şekilde kullanmak şartıyla.” dedi.
Ak Parti Konya Milletvekili Dr. Hüsnüye Erdoğan da uluslararası öğrencileri ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ve hükümet olarak uluslararası öğrencilere büyük önem verdiklerini kaydetti.
Açılış konuşmalarının ardından İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kavas baş konuşmacı olarak sunumunu gerçekleştirdi. İlimde sınır olmayacağını ifade eden Kavas, Türkiye’nin bu sınırları kaldırdığını kaydetti. Türkiye’nin ilim ağlarını yeniden kurarak sömürgeciliğin izlerini kaldırdığını vurgulayan Kavas, Arapçanın tüm İslam âleminin yegâne ilim dili olduğunu hatırlatarak bir zamanlar bilimin Müslümanların elinde olduğunu ve yeniden aynı konuma gelmeye muktedir olduğunu vurguladı.
Program birinci oturumun başlamasıyla devam etti.