Üniversitemiz Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Toplantı Salonunda Doç. Dr. Mehmet Akif Kireşçci’nin sunumuyla ‘Tarihten Günümüze Küresel Sistemler ve Türkiye’nin Konumu’ konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa; Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Muhsin Kar, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yağmur Şener, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Doç. Dr. Mehmet Akif Kireşçci sunumunda şunları söyledi:
“1991 yılında Sovyet Rusya’nın dağılmasıyla batının liderliğinin karşısında bir güç kalmadı ve bu duruma Yeni Dünya düzeni denildi. Bana göre ise bu Eski Dünya düzeniydi. Biz şu an beğensek de beğenmesek de Avrupalıların kurduğu bir dünya sisteminde yaşıyoruz.
Haçlı ordusunun tek amacı din etrafında toplanıp Kudüs’ü kurtarmak değildi. Öyle bir amaçları olsaydı, Kudüs Müslümanların eline geçtikten sonra yaklaşık 500 yıl beklemezlerdi. İlk Haçlı ordusu geri kalmış bir Müslüman halkı beklerken kendilerinden daha üst seviyede bir medeniyetle karşılaştılar. Bu bölgeden gitmeyip kalan Hıristiyanlar ticaretle uğraşarak zenginleştiler.
Türkiye son on yılda zor zamanlar geçirerek buraya geldi. Artık Türkiye tekrar tarih sahnesine dönmek istiyor. Türkiye’nin daha avantajlı hale gelmesi için eğitimin kalitesini arttırarak kültür ve medeniyetimizi yeniden keşfetmeliyiz. Kendimizi ve teknolojiyi sürekli yenilemeliyiz. Teknolojiyi kendimiz üretemiyoruz ve bunları yapmadan da kimseye meydan okuyamayız. Çok ama çok çalışarak teknoloji, ekonomi ve insan kaynağımızı geliştirmeliyiz. Yönümüzü kaybetmemek için içerdeki ve dışarıdaki gücümüzü dengelemeliyiz. Mevcut eğitimimiz yetersiz ve bu durumda 2023 hedefi için üniversitelerde görev yapacak hoca bile bulamayacağız.”
Avrupa’nın küçük bir bölge olmasına rağmen kendinden kat kat büyük coğrafi bölgeleri nasıl sömürgeleştirdiğinden bahseden Kireşçci konuşmasının devamında; Avrupalıların kendi ekonomilerini geliştirmek için insanları nasıl köleleştirdiğine ve ticareti ele geçirmek için korsanlık yaparak ticaret gemilerine saldırmasına değinerek kısaca Avrupa’nın bugüne kadar uzanan geçmişini ele aldı.