14 Mart Tıp Bayramı çerçevesinde, öğleden sonra devam eden törene Vali Muammer Erol, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Selçuk Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Mustafa Şahin, Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, Selçuklu Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, Konya Tabipler Odası Başkanı Uzm. Dr. Halil Öztürk, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Gökhan Darılmaz ile Üniversitemiz dekan, dekan yardımcıları ve öğretim üyeleri katıldı.
Dr. Alaaddin Yavaşca’nın eserlerinden oluşan bir müzik dinletisiyle başlayan programda ilk olarak Tabipler Odası Başkanı Uzman Dr. Halil Öztürk konuşmasında; 14 Mart Tıp Bayramı’nın tarihimizde ilk olarak 1827 yılında tıphane-i amirenin kurulmasıyla tıp eğitiminin başlaması olarak kabul edildiğini belirterek o tarihten bu yana kutlandığını ifade etti. Kutlama etkinliklerine değinen Öztürk: “Bu günler önceden hekimlerin meselelerinin konuşulduğu sosyal , kültürel , sanatsal faaliyetlerin gerçekleştirildiği eğlenme ve dinlenme günleri olarak değerlendiriliyordu.Ancak son yıllarda tıp bayramlarında bayram neşesi azaldı. Hekim memnuniyetsizliklerinin artışı ön plana çıktı.” diyerek doktorların sıkıntılarından bahsetti.
Ardından konuşmasına “Kurumlarla ortaklaşa bir etkinlikte bulunmak adına 14 Mart Tıp Bayramını kutlamak için bir arada bulunulmasının önemine dikkat çekerek başlayan Prof. Dr. Muzaffer Şeker ; “ Dünyada tıp eğitimi ve sağlık hizmeti sunumunun kabuk değiştirdiğini ve bu kabuk değişiminin kendi içinde sancılar içerdiğini” belirtti. “Olayın sosyoekonomik boyutu olduğu kadar uluslararası ilişkiler anlamında stratejik boyutu da olduğunu ifade ederken tekelleşme ile karşı karşıya kalma ve ilaç sanayinden , teknolojik bağımlılığa kadar riskin söz konusu olduğunu” söyledi. “Ülke olarak mücadelemizi yaparken sağlık alanında nitelikli insan gücü yetiştirerek bir yere varabiliriz. Bu anlamda da gerek bizler bireysel olarak, gerekse kurumlarımız üzerine düşen görevi yaptıkları için sağlık alanında başarılı bir insan gücü kaynağına sahibiz. Buna paralel olarak da uluslararası boyutta artık, sağlık turizmine hizmet üreten bir ülke konumundayız.” dedi.
Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuşmasında; “ YÖK nezdinde Kalkınma,Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının ortaklaşa çalışma yaparak güncelledikleri 2014 Sağlık İnsan Gücü Raporu’ndan bahsetti.Söz konusu raporun önemine değinerek ; “Öğrencilerin, sağlık yöneticilerinin ve sağlık çalışanlarının bu raporu çok iyi analiz etmeleri gerektiğini, vurgulayarak raporun önümüzdeki haftalarda kurumlara ve ilgililere ulaşacağını” söyledi.
"Biz insana ve insanın huzuruna hizmet ederek bir görev ifa ediyoruz.Bunun medeniyete bakışımızla ilintili olduğu için de önemli olduğunu düşünüyorum.Bu bakışın bizleri daha güzel günlere götürmesi dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyor ve bayramınızı kutluyorum.” diyerek konuşmasına son verdi.
Selçuk Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Mustafa Şahin ise ; “Milletimizin tarih boyunca tıp bilimine kazandırdıklarının saymakla bitirelemeyeceğini, ve bunun örneklerinin çok fazla olduğunu” belirtti.Son dönemlerde 14 Mart Tıp Bayramı kutlamalarının biraz sızlanmaya dönüştüğünü söyleyerek, “Yaşanan sıkıntılar ve zorluklar var.Zorlu bir tıp eğitiminden sonra mesleği icra etmeye başlıyoruz.Bu anlamda saygıyı hak ettiğimizi düşünüyorum.Ortaya çıkan sorunların tamamını vatandaşa ya da ülke yöneticilerine yüklemek doğru değildir.Bizlerin üzerine düşen kendimizi sorgulamaktır.Bu mesleği icra eden insanlar her zaman için özveriyi fedakarlığı, güleryüzü bitkin düşmüş olsalar da insanlardan ilgilerini esirgememektedirler. Bu açıdan baktığımız zaman günümüzde yaşadığımız sorunlar ve daha öncesi benzer sorunlar hep olagelmiştir bu sorunların aşılmasında da şundan emin olunuz ki sağlık camiası üstüne düşeni her zaman yapacaktır.” diyerek ifade etti.
Programda İl Sağlık Müdürü Yrd. Dç. Dr. Hasan Küçükkendirci yaptığı konuşmada ; “Hekimlerin vatanı olsa da hekimliğin vatanı yoktur” sözünü söyleyerek “ O halde hekimler o hekimliğin duruşunu incelerken iki farklı pencereden bakmalılar bunlar bir taraftan hem uluslar hem milletler üstü bir bakış açısı diğer taraftan da ülkenin sorunları ve geleceğimiz. Türkiye'deki hekimlerin hakları ve görevlerine yakın görüş açısıyla bakmak her iki görüş açısını da aynı anda kazanabilmek bugünden yarına dünya halk sağlığının belli yerlere gelmesi açısından büyük önem arz ediyor.” dedi.