Dünya Bipolar Günü, bipolar bozukluk için farkındalığı artırmak, toplumsal damgalamayı ortadan kaldırmak ve hastalığa karşı duyarlılığı geliştirmek için Van Gogh’un doğum gününe atfen 30 Mart’ta kutlanmaktadır. Bipolar bozukluğun sayıların çok ötesine geçen bir etkisi vardır. Yaygın olarak manik-depresyon olarak bilinen bipolar bozukluk, insanın yaşamı boyunca dikkatlice yönetilmesi gereken tekrarlayıcı, kronik bir hastalıktır. Bipolar bozukluklar fonksiyon yeteneğinde, enerjide ve duygu durumundaki değişimlerle dikkat çekmektedir. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi ile birlikte hastaların izole olması ve günlük rutinlerinin değişmesi bipolar bozukluğu olan hasta ve yakınları için birçok zorluğu beraberinde getirmektedir. Stres ve sosyal izolasyon dönemlerinde, hastaların ve ailelerin yaşam kalitesi korunmalı, temel ihtiyaçları (beslenme, uyku vs) ile birlikte doyum sağlayabileceği ihtiyaçları da (hobiler, sosyal etkileşim, egzersiz ve rahatlama) karşılanmalıdır. Sağlığı korumanın ayrılmaz bir parçası olan sosyal destek sistemlerinin bipolar bozukluğu olan hasta ve hasta yakınları açısından önemi unutulmamalıdır. Pandemiye bağlı ortaya çıkan zorluklar ile başa çıkmada psikiyatri hemşireleri hasta ve hasta yakınları ile yan yana olmaya devam edecektir. Unutmayın sosyal mesafe ile sosyal izolasyon aynı anlamda değildir.
Bipolar bozuklukla yaşamak kolay olmayabilir, ancak bir zamanlar Van Gogh'un dediği gibi: "Başlamak belki her şeyden daha zor, ama hevesini korursan her şey yoluna girecektir."
