KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Üniversitemizin davetlisi olarak geldiği Konya’da, Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ve Üniversitemizin ortaklaşa düzenlediği Şehir Konferansları kapsamında 'Kıbrıs Müzakerelerinde Son Durum' konulu konferans verdi.
Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa KKTC Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcılarımız ve Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu’nun yanı sıra çok sayıda davetli ve gazi katıldı.
KIBRISI SİZ KURDUNUZ
Konya halkına gösterdiği samimi tavırlarından dolayı teşekkür eden Eroğlu, “Ben size hemşerilerim diye hitap etmek istiyorum. Çünkü Kıbrıs’ta yaşayan nüfusun büyük bir kısmı özellikle 1545 yıllarında Konya ve Karaman illerinden göç ederek Kıbrıs’ı oluşturdu. Konya şehrimize ve özellikle buraya gelen gazilere çok teşekkür ederim. Anavatandaki kardeşlerimizin KKTC’ye vermiş olduğu destekle bugünlere geldik. Konya’yı uzun zamandır görmüyordum bundan dolay gelir gelmez buranın en yüksek yerinden şehrimize baktım” dedi.
TÜRKİYE HER ZAMAN DİN KARDEŞLERİNİN YANINDA OLDU
Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman Müslüman Kıbrıs halkının yanında olduğunu belirten Eroğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bugün dünyada Türkiye dışında hiçbir devletin kabul etmediği bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak size hitap ediyorum. Biz arkamızda her zaman Türkiye Devleti’nin desteğini hissediyoruz. Bu bize dün olduğu gibi bugün de gurur veriyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dindaşlarını yani Müslüman Kıbrıs halkını her zaman Hıristiyan Rum ve Yunanlılara karşı korumuştur.”
KIBRIS’I KARIŞTIRAN YUNAN DARBESİ OLDU
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1955 tarihinde Yunanistan tarafından yapılan darbeyle karıştığını ve Yunanlıların bölgede kurmak istediği hâkimiyet uğruna onlarca kişinin canına kıydığını dile getiren Eroğlu, “İlk bomba patladığında ben henüz elimde bıçaklı bir doktordum. 1959 yılında ülkemizden tamamen dışlandık. Bütün amaç Kıbrıs’ın Yunanistan himayesine girmesiydi. 1963’de başlayan olayları, 1970’deki barış harekâtı izledi” şeklinde konuştu.
ORTAK KURACAĞIMIZ BİR DEVLET
Kıbrıs'ta iki ayrı halkın yaşadığını ifade eden Derviş Eroğlu, "İnşallah Rumlar, Kıbrıs'ta yaşanan gerçekleri görür ve kabul eder. Bir barış ve barıştan ziyade, bir anlaşma elde ederiz. Kıbrıs'ta barış içinde ve iyi komşuluk ilişkisi içerisinde yan yana yaşayan iki ayrı halk vardır. Müslüman Türk halkı ve Hristiyan Rum halkı. Eksik olan bir anlaşmadır. Bütün gayretimize rağmen bu anlaşmayı bugüne kadar Rumların uzlaşmazlığı nedeniyle sağlayamadık. Belki bundan sonra Sayın Dimitris Hristofyas ya da ondan sonra kim gelecekse, gerçekleri kabullenir. Kıbrıs'ta kendileriyle aynı haklara sahip olan Kıbrıs Türk halkının varlığını kabul eder. Ortak kuracağımız bir devlet çatısı altında yan yana iki ayrı halkın yaşayacağı bir anlaşma imzalayabiliriz, diye düşünüyorum" dedi.
BU KAVGAYI YUNANLILAR VE RUMLAR ÇIKARDI
Konuşmalarında savaşın tek sebebi olarak Rumları gösteren Eroğlu, “Bu kavgayı Rumlar ve Yunanlılar çıkardı. Eğer burada bir Yunan darbesi olmamış olsaydı, bugün burada belki de Türk askeri olmayacaktı. Eğer Yunanistan Rumları kayırmak için bir müdahale yaparsa, Türkiye’ye de bir müdahale hakkı doğar, bu gerçeğin öncelikle kabul edilmesi lazım. Müzakere masasında daha önce de başbakan olarak oturmuştum. Kıbrıs’ta kalıcı bir barış olacaksa burada iki tarafında adil talepleriyle olacaktır. Yunanlıların ve Rumların tek hedefi sadece Müslümanlar değildir. Aynı şekilde kendi içlerindeki Komünistleri de yok etmektir. Eğer planları gerçekleşseydi Kıbrıs Yunanistan’a bağlı olacaktı. Bu anlamda Yunanistan’ın Rumlara emri, 24 saat içerisinde canlı bir tek Müslüman Türk kalmayacak şeklindeydi. Kendi içlerinde de bir tek canlı Komünist bırakmamaktı amaçları. Çok şükür ki bizler kutlu barış harekâtını gördük. Biz Kıbrıs’tan dışlandıktan sonra ilk müzakere 1968 yılında Denktaş ve Klernis arasında başladı. Bu 5 yıl boyunca devam etti. Makaryus bu anlaşmayı reddetti ve kıyımlar başladı. 1977 yılına kadar Makaryus müzakere masasına gelmekten kaçtı. O zamanlar 4 maddelik bir anlaşma imzalanmış fakat hep askıda tutulmuştur” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
ÇİNİ TABAK HEDİYE EDİLDİ
Konuşmaların sonunda, Eroğlu’na Sayın Rektörümüz Muzaffer Şeker Çini tabak hediye etti. Gösterilen ilgi ve alakadan çok memnun olduğunu ifade eden Eroğlu’da Sayın Rektörümüze plaket hediye etti. Ayrıca TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Akyürek de, Eroğlu’na birer hediye takdim etti.