Üniversitemiz Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sayın, Suriye’de kuşatmanın büyük oranda tamamlandığı Halep’e ve diğer bölgelere Türkiye’den sığınmacı dönüşlerinin gerçekleştirilmesinin artık son derece önemli olacağını vurguladı
15 Mart 2011 yılından bu yana acının, zulmün ve iç savaşın devam ettiği Suriye’de kasım ayının son haftasıyla birlikte yeni gelişmeler yaşanmaya başlandı. Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı gruplar ülkede ilerleyişini sürdürüyor. Halep kent merkezinin büyük bölümünü ve İdlib ilinin tümünü rejim güçlerinden geri alan silahlı gruplar, İdlib'in güneyinde yer alan rejim kontrolündeki Hama iline doğru ilerliyor. Suriye’de yaşanan bu olaylar vatandaşın aklına ‘acaba Suriye’den Türkiye’ye yeni bir göç dalgası mı başlayacak’ sorusunu getiriyor.
“Muhalifler Statükoyu Dönüştürücü Etki Gösterdi”
Suriye’de yaşanan son olaylarla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Üniversitemiz Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sayın, Suriye’deki son gelişmelerin Orta Doğu bölgesinin mutad hareketliliğini yansıttığını dile getirdi. Devamlı güç geçişlerinin yaşandığı coğrafyanın bir yeni olaya tanık olduğunu ifade eden Sayın, “Özgür Suriye Ordusu’nun yeni kullanımıyla Suriye Milli Ordusunun yoğun askeri hazırlıkların ardından düzenlediği Halep ve İdlib başta olmak üzere Tel Rıfat’ı da kapsayan Şam yönetimine ciddi güvenlik riskleri taşıyan hareketliliğini ortaya gösteriyor. Gelinen aşamada oldukça başarılı olduğu görülen Suriye Milli Ordusuna bağlı muhaliflerin ilerleyişinin ve Suriye’de statükoyu dönüştürücü etkisini gözlemliyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye Paradigmasının Gereğini Yapıyor”
“Sürecin başından bu yana Türkiye’nin desteklediği muhaliflerin, bilhassa YPG/SDG teröristlerine karşı hareketliliği ve başarısının Türkiye’nin terörle mücadele stratejisinin bir uzantısı olarak düşünülebilir” diyen Sayın, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sürecin bu şekilde ilerlemesi durumunda yıllardır güneyde kurulmaya çalışılan terör koridoruna son verilmiş olacak ve Türkiye’ye karşı milli güvenlik ve beka sorunları oluşturan terör sorununa kalıcı bir çözüm bulunmuş olacaktır. Askeri danışmanlık başta olmak üzere; çeşitli destekleri sürecin başından bu yana Suriye Milli Ordusuna vermiş olan Türkiye’nin, son yıllarda takip ettiği terörle mücadele paradigmasının gereğini yaptığı görülmektedir. Amerikan başkanlık seçimi sonrasında bölgesel ve küresel konjonktürde yaşanan boşluktan da istifade eden Türkiye’nin uzun zamandır planladığı harekatın gerçekleştiriliyor oluşu Türkiye’nin geleceği ve milli bağımsızlığı yolunda oldukça değerli olacağını düşünüyorum.”
“Göç Dalgası Yaşanmaması Adına İdlib Çok Önemli”
Suriye’de yaşanan olaylara bağlı olarak Türkiye’ye yeni bir göç akınının olup olmayacağına dair de değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Yusuf Sayın, “Daha önce yaşandığı gibi yeni göç dalgalarının yaşanmaması için İdlib’in tamamıyla kontrol altına alınması son derece önemli” dedi. Kuşatmanın büyük oranda tamamlandığı Halep’e ve diğer bölgelere Türkiye’den sığınmacı dönüşlerinin artık gerçekleştirilmesinin son derece önemli olacağını vurgulayan Sayın, olası yeni göç dalgasını mevcut harekatın gidişatının belirleyeceğini belirtti. Sayın, Türkiye’nin bilhassa terör koridorunun sonlandırılması ve güvenli bölgelerin bir koridor haline getirilmesinin belirleyici bir etmen olacağını da kaydetti.
Merhaba Gazetesi ve Emre Özgül’e teşekkür ederiz.