Şeb-i Arus törenleri münasebetiyle Konya’da bulunan Osmanlı Hanedanı, Üniversitemizi ziyaret ederek Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi’nde “Osmanlı ailesinin sürgün yılları ve hayatları” hakkında sohbet etti. Programa; Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Prof. Dr. Birol Akgün ve Prof. Dr. Tahir Yüksek, dekanlarımız ile ağırlıklı olarak Tarih Bölümü'nden akademisyenler ve öğrencilerimiz katıldı.
Program Üniversitemiz müzik hocalarının Türk Musikisi dinletisiyle başladı. Hemen arkasından Osmanlı Hanedan torunlarının “Osmanlı ailesinin sürgün yılları ve hayatlarının” anlatıldığı söyleşiye geçildi.
Prof. Dr. Bilal Kuşpınar'ın oturum başkanlığında yürütülen sohbette ilk olarak Osman Selahaddin Osmanoğlu şunları belirtti: “Konya’da olmaktan son derece mutluyum. Herkes bizlere karşı son derece nazik davrandı, bu anlamda herkese teşekkür ediyorum. Ben, 1940 yılında Mısır’da sürgünde doğdum.1974 yılına kadar Türkiye’ye dönemedik. Osmanlı ailesi, elli yıl süren uzun bir süreçte sürgün hayatı yaşadı.1974’te meclise, sürgün şehzadelerin Türkiye’ye dönmesine yönelik kanun teklifi sunuldu. Hiç bir teklif parlamentoda bu kadar oy birliğiyle geçmemiştir. Emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleştim. Zamanımın bir kısmını İstanbul’da bir kısmını da İngiltere’de geçiriyorum.”dedi.
Ömer Abdülmecit Osmanoğlu: “Mısır’da doğdum. Beş yaşındayken babamla İngiltere’ye yerleştik. Hep bir Osmanlı olarak kalmak istedim ve bunun için uğraş verdim. Gelecek nesillere Osmanlının değerleri verilmeli. Ülkemin Osmanlı değerlerine sahip çıkarak refahta ilerlemesini diliyorum.”dedi
Bizim anlatacağımız sadece sürgün yıllarımızdır. Gerçek tarihi ise ancak tarih hocaları anlatabilir. Bu anlamda tarih hocalarına önemli görevler düşüyor. Tarih hocaları, Osmanlı tarihini taraf tutmadan yanlışsız doğru bir biçimde öğretmeliler. Tarihimizi okumalı ve okutmalıyız şeklinde dinleyicilere mesajlarda bulundular.
Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise şunları dile getirdi: “Dünyanın farklı yerlerinde ve Türkiye’de yaşayan Osmanlı ailesinin temsilcileriyle bir aradayız. Kendilerine Üniversitemiz adına hoş geldiniz diyorum. Bütün geçmiş tarihte yaşanan acı-tatlı bu yaşanmışlıklar genç kuşaklara sağlıklı ve doğru aktarıldığı takdirde bir vebalden kurtulmuş oluruz. Bu toplumdan, gurbet hayatı yaşayarak belirli bir dönem uzak kalmalarından dolayı özürlerimizi beyan ediyorum. Altay’lardan başlayan Anadolu’ya geçiş serüveni içerisinde Osmanlı’yla buluşasıya kadar birçok beyliğin şekillendiği devletleştiği ve kaybolduğu süreçten sonra Osmanlı bu birlikteliği sağlayarak cihan devleti olarak tanımladığımız bir devleti şekillendirdi. Bizler de onun mirasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile bugünlere geldik. Bu anlamda hepimizin bir şükran borcu olduğunu belirtmek isterim. Saygılarımı sunuyor ve tekrar hoş geldiniz diyorum.”dedi.
Program; dinleyicilerin sorularının cevaplandırılması, Rektörümüzün Osmanlı Hanedanı torunlarına hediye ve plaket takdim etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.